Herkese merhabaa!!
Bu sefer uzun bir ara olmadı nedense bi yazı yazma isteği, hevesi geldi. Geçmeden çokça yazayım değil mi?
Vee Eleanor & Park yorumu ile karşınızdayım!! ^^
Bu ara okuduğum EN güzel, EN tatlı kitaplardan biriydi. Yorumuma tabii ki şimdi değil tanıtımdan sonra başlayacağım... :)
Konusuna gelecek olursak;
İki uyumsuz insan Sıra dışı bir aşk
Eleanor
Kızıl saçlar, tuhaf giysiler. Park başını çevirene kadar onun arkasında duran; o uyanana kadar yanında uzanan; diğer herkesi daha soluk, daha sıradan ve yetersiz gösteren… Eleanor.
Park
Bir şarkıyı ona dinletmeden Eleanor'un seveceğini bilen; o sonunu anlatmadan esprilerine gülen; göğsünde, tam boğazının altında, Eleanor'u ona verdiği sözleri tutmaya itecek bir yere sahip olan… Park. İlk aşkın sonsuza dek sürmeyeceğini bilecek kadar zeki ama bunu deneyecek kadar cesur ve umutsuz, on altı yaşındaki iki talihsiz âşığın bir okul yılı boyunca süren hikâyesi. Eleanor, Park'la karşılaştığında siz de ilk aşkınızı ve nasıl da büyülendiğinizi hatırlayacaksınız...
Sayfa Sayısı: 360
Yayınevi: Pegasus
Evet konumuz böyle, konu bile ne kadar hoş değil mi? Ahh ahh kitabı okudukça bu ahlar çıktı ağzımdan. Hayır böyle tatlı mı tatlı, güzel mi güzel bir aşk hikayesi okumadım ben. <3
Eleanor kıvırcık, kızıl saçlı, kilolu, çilli ve farklı giysileriyle dikkat çeken biridir. Üvey babası yüzünden annesi ve kardeşlerinden bir süredir uzak yaşamaktadır daha sonra ailesinin yanına dönen Eleanor içine kapanık kimseyle konuşmayan biridir. Üvey babasının gözüne batmamak için elinden geleni yapar. Eğer göze batarsa tekrar uzaklara gideceğinden emindir.
Park kendi halinde, kimseyle kavga etmeyen, popüler olmasa da popülermiş gibi duran biridir. Babası ile pek anlaşamasa da mutlu bir aileye sahiptir.
Eleanor okula gitmek için otobüse bindiğinde kimse ona tipinden, farklılığından ve en önemlisi yeni biri olduğundan yer vermez. Tek boş koltuk Park'ın yanıdır. Park kenara çekilip omuzunu silkerek ona yer verir ve o gün bugündür yanında oturmasını istediği tek kişi Eleanor olur...
Birbirlerinin farklılıları, düşünceleri ile bir bütün olan Eleanor ve Park kimseyi umursamaz ve dünya da sadece onlar varmış gibi birbirlerini seven, tamamlayan bir bütün olurlar...
İç sesleri ile bize gerçek düşüncelerini aktaran karakterlerimiz bizi ikilemde koysalar da birbirlerini gördükleri an da aslında öyle olmadığını sadece bir düşünceden ibaret olduğunu bize gösteriyorlar.
"İki uyumsuz insan Sıra dışı bir aşk"
Benim anlatacaklarım bu kadar şimdi de kitap hakkında ki düşüncelerime geçeyim. ;)
İlk İkizim okudu anlatımı biraz farklı dedi ama çok sevdi. Psikopat 2 bitince ne okusam deyip durdum ( okumadığım bir sürü kitap var ama psikolojime göre seçiyorum) sonra Esra'ya sordum ne okusam, bana ne tavsiye edersin diye. Oda Eleanor ve Park'ı önerdi, ne yalan söyleyeyim korkarak okudum bu da elimde kalacak diye. Kaldı da ama farklı sebepten hemen bitmesin diye... <3
Ben öyle hadi zamanım olsun da hemen okuyayım ve rahatlayayım dediğim kitaplar azdır ama bu her seferinde bana bunu dedirtti. Çok sevdimmmm, bayıldım resmen. <3
Her seferinde kitabı yarım bıraktığım da yüzümde bir tebessüm ve içimde ki mutluluk sanırım kitabın ne kadar güzel olduğunu gösteriyordur.
Bir de ve en önemlisi Park Koreli! wuu dedim kitap ilk çıktığı zamanlar. Bir Kore fanı olarak yeme de yanında yat :D
Sizlere daha çok şey yazabilirim ama sığmaz buralara. :)))
Park'ın Eleanor'a hayranlığı, Eleanor'un içten içe Park'a aşık olması fakat korkması yine de birbirlerinden kopamamaları işte bu aşktır dedirtiyor insanlara...
Yazarımızı ayakta alkışlıyorum cidden çok güzel bir kitap yazmış... Diğer kitaplarını gerçekten çok merak ediyorum. Eminim onlarda bu kadar güzeldir. :)
Tavsiye etme kısmına gelince o kadar övgüden sonra yazmak bile saçma :D Ama yine de KESİNLİKLE okuyun!! ;)
Şimdi gelelim benim kitaptaki en çok sevdiğim alıntılara...
#1
"Senden hoşlanmıyorum," dedi. "Sana ihtiyacım var."
Park, Eleanor'un, sözlerini kesmesini bekledi. "Hah, "Tanrım" ya da "Tıpkı bir Bread şarkısı gibi konuştun" demesini bekledi.
Ama Eleanor hiçbir şey söylemedi.
--------------------
#2
Park telefonu göğsünün altına bastırıp, "Benden hoşlanmıyorsun..." dedi Eleanor'u konuşmaya teşvik ederek.
"Senden hoşlanmıyorum, Park," dedi Eleanor bir an gerçekten de bunu kastettiğini düşündürterek. "Ben," sesi neredeyse duyulmaz oldu, "sanırım ben senin için yaşıyorum."
--------------------
#3
Onu özlüyor muydu?
Onun içinde kaybolmak istiyordu. Onun kollarını bir sargı bezi gibi sımsıkı vücuduna dolamasını istiyordu.
Eleanor ona ne kadar çok ihtıyacı olduğunu belli ederse Park'ın arkasına bakmadan kaçacağına emindi.
--------------------
#4
Eleanor haklıydı. O asla güzel görünmüyordu. Bir sanat eseri gibiydi ve sanat eserleri güzel görünmekten çok size bir şeyler hissettirirdi.
--------------------
Bu alıntılar sadece bir kaçı siz birde kitabı okuyun. :))
Yorumum bu kadar, kitabı çoook beğendim. Devamı çıkar mı daha belli değilmiş yazar belki çıkartabilirmiş öyle olursa benden mutlusu olmaz sanırım. :)
Buradan Eleanor & Park'a ve en önemlisi onlara can veren yazarımız Rainbow Rowel'e kocaman kalpler yoluyorummm!!
Benden bu kadar şimdilik hoş çakalın ve kendinize iyi bakın, sevgilerle...
( Görsellerin çoğu bu siteye aittir; http://siminiblocker.tumblr.com/ )
bu tatlış siteyi yeni keşfetttim :)
YanıtlaSilÇoook teşekkür ederimm.. ^^
SilPark <3 Öyle biri bizi de bulsa desek çok mu şey istemiş oluyoruz. :D
YanıtlaSilSPOILER
Kitabın sonunu sevEmedim biz onları hep birlikte sevdik neden böyle bir son oldu hiç anlamadım. :(