25 Mart 2021 Perşembe

Kitap Yorumu [ Refet - Fatma Aliye ] // Blogları Canlandırma Projesi - BCP

 Merhabalar herkeseee!!! 

Arayı açmadan ve geç kalmadan Blogları Canlandırma Projesi için yazı yazmalıydım deyip yazıma başlıyorum. 

Mart ayının en önemli günü 8 Mart Kadınları Günü olduğu için temamız KADIN. Ayrıca Şubat ayı raporu ve Mart ayı temasının detayı için buradan Okurix'sin bloguna bakabilirsiniz. Bu arada rapor için teşekkürler! 😊


Ben temamız için çok güzel ve gerçek anlamda ders veren bir kitap seçtim. Aslında çok önceden okuduğum bir kitap ama hem Türkçe'nin ilk kadın yazarı olduğu için hem de konusunda mücadele eden anne kızın hikayesini okuduğum için Fatma Aliye'nin Refet kitabına yorum yapmak istedim. 


REFET





Refet, Türk edebiyatında yer alan ilk kadın öğretmen başkarakterdir. Türkçenin ilk kadın romancısı Fatma Aliye’nin kaleminden çocukluktan genç kadınlığa, elindeki tek sermayesi aklı olan yoksul bir kızın öğretmen okulundan mezun olarak tek başına ayakları üzerinde durma hikâyesini okuruz. Refet farklı kadınlıkları, sınıflar arası kadın dayanışması ve kadınların gündelik yaşamlarını oldukça yalın bir biçimde anlatır.
Fatma Aliye (Topuz) (1862- 1936) 1889’da “Bir Kadın” imzasıyla çevirdiği, George Ohnet’den Meram romanıyla edebiyat dünyasına ilk adımını atar. 1891’de yayımlanan ikinci yapıtı Hayal ve Hakikat’i Ahmet Mithat’la yazar. Çok geçmeden sırasıyla Muhadarat, Refet, Levayih-i Hayat, Udi ve Enin romanları kendi adıyla yayımlanır. Refet ve Udi Türk edebiyatının çalışıp ayakları üzerinde duran ilk kadın karakterlerini anlatır. Romanlarındaki başkarakterlerin hepsi mücadeleci ve güçlü kadınlardır. Yapıtları yurtdışında ilgi görür. Udi romanı 1899’da Gustave Séon tarafından Fransızcaya çevrilir. Ev ziyaretleri yapan Avrupalı kadın gezginlerin Osmanlı kadını hakkındaki yanlış izlenimlerini değiştirmek için kaleme aldığı Nisvan-ı İslam 1894’te Rus şarkiyatçısı Olga de Lebedef ve Nazimé Roukié tarafından Fransızcaya ve Beyrut’ta tefrika edilmek üzere Arapçaya çevrilir. 1893 Chicago Kitap Fuarı için hazırlanan “The Woman’s Library of The World’s Fair” adlı kataloğunda biyografisi ve kitapları yer alır. Filozofların biyografilerinden oluşan Teracim-i Ahval-i Felasife adlı yapıtıyla felsefi bir deneme olan Tedkik-i Ecsam Türkiye’de bir kadın kaleminden çıkan ilk felsefe yapıtlarıdır. Kosova Zaferi ve Ankara Hezimeti ile yarım kalan Ahmet Cevdet Paşa ve Zamanı bir kadın yazara ait ilk tarih yapıtlarıdır. İslam’ın ilk zamanlarında yaşamış kadınların biyografilerini yazdığı Nâmdârân-ı Zenân-ı İslâmiyân çalışması ise bugün yeni yeni oluşmaya başlayan feminist tarih bilincinin erken örneğidir. Kadınlara ait en uzun süreli yayın olan Hanımlara Mahsus Gazete’nin ilk günden itibaren etkin bir kalemi olan Fatma Aliye, makalelerinde İslam’ı ataerkil yorumlarından sıyırarak yorumlamayı önerir ve çokeşliliği, evlilik ve örtünmeyi bu yaklaşımla ele alır. Fatma Aliye, döneminde büyük bir cesaret, inat ve direniş sergileyerek kalemi elinden bırakmamış, kendinden sonra gelen kadın edebiyatçıları da yazılarıyla desteklemiştir.


Arka kapak yazısında konusuna çok yer verilmemiş ama yazarın başarıları hakkında kısa bir özet geçilmiş. Bir taşla iki kuş vurmuş gibiyim. 😀


Fatma Aliye



Peki bu fotoğraf size bir şey hatırlatıyor mu?


Evet Fatma Aliye'nin fotoğrafı elimizden geçen 50TL'nin üzerinde basılı. Bana göre önemli size göre gereksiz olabilecek bilgiyi alıp ne yapıyorsanız yapın asdfgasdfhjklş


Neyse biz tekrar konumuza dönelim.

Ben en iyisi kitabı biraz özet geçeyim. Kitabımız Refet'in doğumundan sonra babasının ölmesi ve abilerinin annesi ve kendisine sahip çıkmamalarından başlıyor. Annesi yani Binnaz hanım Refet'i alıp İstanbul'a geliyor ve hayat mücadeleleri başlıyor. Zengin ve kendilerine sahip çıkabilirler diye akrabalarının yanında kalmaya başlayan Refet ve annesi burada yaşamanın çok da kolay olmadığını anlarlar. Refet'i dışlayan ve döven evin çoçuklarından dolayı Refet rahatsızlanıp yataklara düşer. Daha sonra artık burada da yaşayamaz hale gelirler fakat ne yapacaklarını bilemeyen Binnaz Hanıma sevgi dolu bir hanım yardım eder. Onların yanına taşınıp yük olmamak için evlerin işini yapan Binnaz hanım hayatlarını biraz düzene sokmaya başladığını düşünür fakat bu sadece bir başlangıçtır. 
Refet büyüyüp okumaya başladığında hayatlarını kurtaracak tek şeyin okumak olduğuna inanan Refet tüm mücadelesini okumaya adar. 

Refet ve annesinin başına gelen tüm olumsuzlukları okurken hem onlar için umut ediyoruz hem de çokça üzülüyoruz. Şimdi ki zamanda okumanın çok kolay olduğunu görmek mutlu ediyor insanı fakat o zamanlar ne kadar zorluklarla mücadele ediliyormuş okuyunca o kadar iyi anlıyoruz ki şu an halimize şükretmek boynumuzun borcu oluyor. 

Bazen Refet'e sinir olduğumu söylemem lazım. Tamam kimseye minnet etmek istemiyorsun, gururundan ödün vermiyorsun ama seni okutmak için mücadele eden annesi için bunları bir kenara bırakabilirdi. Aslında Refet'in her anlamda yardım etmeye çalışan bir çok arkadaşı oldu, bu açıdan güzeldi fakat yine de tek başlarına yaşamak zorundalardı ve bir şekilde yaşadılar. Neler yaşadıklarını bilmek isterseniz okumanızı öneririm. 

Ben çok sevdim zaten Fatma Aliye'nin ilk Türkçe kadın yazarı olması beni en çok meraklandıran ve gururlandıran hususlardandı. Her alanda kadınların olmasını ve başarıya ulaşmış olduklarını bilmek çok gurur verici. Bu yüzden Fatma Aliye çok sevdiğim bir yazardır. Eski zaman kadınlarının yaşadıkları zorlukları bizlere ulaştırmayı başaran Fatma Aliye'yi çokça tebrik ediyorum. Tabii kitap sadece yazdığı konuyla ilgili değil o zamanlar kadın yazar olabilmek kesinlikle zormuş ve okuduğumuzda bunu bilmek ve başardığını görmek kitaba daha çok anlam yüklememize neden oluyor. 

Bu sefer çok fotoğraf ya da gif kullanmadan yorumumu bitireceğim. Çok anlamlı bir tema olduğu için her her kadın yazar hem de kadın konulu kitap seçmek beni mutlu etti. Okumayan varsa eğer en kısa zamanda okumanızı tavsiye ediyorum. Çocuklarınıza da okutabilir o dönemde okumanın zorluklarını ve kadınların eskilerde nasıl bir mücadele verdiklerini öğrenebilirler.

Son olarak ülkemizdeki, dünyadaki kadınlara, çocuklara ve tüm canlılara uygulanan şiddet umarım bir gün son bulur. Bunun için hem dua edeceğim hem de elimden ne geliyorsa onu yapacağım.



Sevgiyle, sağlıkla, güçle ve özgürce kalın...














27 yorum:

  1. Çok güzel bir yazı olmuş. Kalemine sağlık. Fatma Aliye daha önce okumadım ama yazını okuduktan sonra en kısa sürede okumak istiyorum. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederimm! Bekletme en kısa sürede oku, çok seveceğine eminim. ^^

      Sil
  2. Baya merak ediyorum bu kitabı emeğine sağlık :)

    YanıtlaSil
  3. Çok güzel bir tercih olmuş. Blogları canlandırma projesi kapsamında okumak istediğim kitap sayısı 47384748 olacak galiba

    YanıtlaSil
  4. Ellerine sağlık. Farklı bir seçim yapmışsın. Listeme alıyorum bu kitabı. Tercihinden dolayı ayrıca tebrik etmek isterim.

    YanıtlaSil
  5. Fatma Aliye benimde çok gurur duyduğum bir kadın. Bu kitabı okumayı da çok istiyorum ilk fırsatta okuyacağım. Ve son paragrafta yazdıklarınıza sonuna kadar katılıyorum. Umarım ülkemizde de, dünyada da şiddetin her türlüsü son bulur. Emeğinize sağlık çok güzel bir yazı olmuş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşAllah o günleri bir gün görmek bizlere kısmet olur. Çok teşekkür ederim!

      Sil
  6. Türk Edebiyatı lisede çok okumuştum ama daha sonra bıraktım. Arada sırada ilgimi çekenleri okumak istiyorum :) Eline sağlık canım ^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım bu kitapta ilgini çekmiştir ve en kısa zamanda okursun. Teşekkür ederim!

      Sil
  7. Hihihi, 50 tl meselesi bana göre de önemli. Cahilliğimi yavaş yavaş eriten her türlü bilgiye aç ve muhtacım efenim. ^^ Böyle söyleyen biri olarak bir itirafta bulunacağım ama. Elime alıp da Türk Klasikleri okuyamıyorum bir türlü. Ama söz, bir sonraki kitap alışverişime ekliyorum, alıp okuyacağım. Bu sayede bir başlangıç yapmış da olurum, önyargılarımı biraz olsun kırmış da olurum. Teşekkür ederim. ^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ahahahahah merak etme yalnız değilsin bazen gözümüzün önünde olup ama bilmediğimiz bir sürü şey var. Ne demişler bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp. :)
      Türk klasiklerine gelecek olursam yabancı klasiklerden ziyade daha zor okunabiliyor. Emin ol ben de zor okuyorum ama şükür ki günümüz Türkçesiyle yayınlandığı için daha kolay okunuyor. Okumanı ve yorumunu bekliyorum. ^^

      Sil
  8. Görüyordum ama elim gitmiyordu ilk fırsatta alıp okuyacağım yorum için teşekkürler:)

    YanıtlaSil
  9. bu kitabı çok sevdim, yakınlarda okudum, bu yazarın başka kitapları varsa onları da okucam :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de tüm eserlerini okumak istiyorum. En kısa zamanda okuyalım. :)

      Sil
  10. Fatma Aliye okumamış olmanın utancını yaşıyorum şu an :( Kitaplardan ayrı olarak okunması gereken bir yazar olmalı sanırım bizim için..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de çok geç zamanda okuduğumu düşünüyorum ama hiç bir şey için geç değil. Kesinlikle okunması ve Edebiyat derslerinde kesinlikle okutturulması gereken kitap ve yazar olmalı.

      Sil
  11. Bu kitap çok beğeniliyor. Henüz okumadım ama okuma listemde.

    YanıtlaSil
  12. Öyle güzel ve anlamlı şekilde anlatmışsın ki kitap elimde olsa hemen okumaya başlardım.🤭 Kitap alışverişinde sepete eklenecek kesinlikle. Yorumun için teşekkürler. ☺️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle bir yorum beni çok mutlu etti, çok teşekkür ediyorum. En kısa zamanda okumanızı umuyorum. ^^ Ne demek. :)

      Sil
  13. gerçekten çok anlamlı ve değerli bir paylaşım olmuş mutlaka okuyacağım ben de :)

    YanıtlaSil
  14. Teşekkür ederim. ^^ Ben onu da bilmiyordum hahahahh İşte okumanın en önemli ve güzel taraflarından biri. <3

    YanıtlaSil

Peki siz ne düşünüyorsunuz? ^^