Kitap + Film Yorumu [ Manfield park - Jane Austen ] // Blogları Canlandırma Projesi - BCP

 Herkese tekrardan merhaba!!! 😍

Bugün BCP için umut temalı okuduğum kitabımın yorumunu yapacağım. Bu etkinlik nasıl güzel oldu değil mi? Sıklıkla yorum yapıyorum. 😍  

Aslında çoğu kitap tamamen umut konulu olmasa da okuduğumuz karakterin her anında, yaşantısında veya düşüncelerinde umut var ve bu okuduğumuz her bir kitap içinde geçerli o yüzden pek düşünmeden zaten okumak istediğim bir kitaba karar verdim.  Kitabın filmi olduğu için film üzerinden yorum yapmayı düşünüyorum. 

İşte karşınızda Mansfield Park!

Arka kapak yazısı

Fanny Price, Bertram ailesinin kır evlerinde onların yanında yetişmiş, pek ilgi gösterilmeyen, içine kapanık bir kızdır. Ancak roman geliştikçe gerçek bir kahramana dönüşecek, ahlaki yetkinliği sayesinde sonunda kendisini Bertram ailesine bütünüyle kabul ettirecektir. Ne var ki Fanny, hep mücadele etmek zorunda kalacak; bir yandan kendi duygularıyla yüzleşirken bir yandan da yakın çevresinden gelen baskılara karşı koyacaktır.

Konusu böyle ama çok detaylı bir bilgi verilmemiş. Filmi olduğu için ben de elimden geldiğince karakterleri filmdeki görselleriyle anlatacağım. Keyifli okumalar. 😊

Ailesinin yoksulluğundan ve evde yeterince çocuk olduğundan dolayı teyzesi Fanny'i küçük yaşta yanlarına alır. İçine dönük Fanny'nin kuzenleriyle büyümesine karar verilir fakat iki kız kuzeninden ziyade ona en yakın olan kuzeni Edmund'dır. Fanny'nin düşüncelerini, yaklaşımını, umut edişini, sevgisini, dik duruşunu çok sevdim. Filmde de pek farklı bir karakterle karşılaşmıyoruz. Jane Austen yine olduğu gibi çok güzel bir karakter ortaya çıkarmış.

Edmund ise kardeşlerinin zıttı bir karakterde olup,  Fanny'nin eve geldiğinde çok yalnız kaldığını ve mutsuz olduğunu gördüğünden beri her an yanında olan erkek karakterimiz. Filmde değil ama kitapta bazı yerlerde çok sinir oldum. Okuyan bence beni anlar. Genel anlamda Fanny'ye her konuda güvenen ve sahip çıkan biri e Fanny'nin de sevdiği olunca ben de çok sevdim. 😀  

Nasıl yakışıyorlar ama dimi? 

😍😍😍

Bu iki kardeş ise Mansfield Park'ın tüm dengesini değiştirecek karakterler. Aslında kitapta Marry'yi düşünce yapısı haricinde sevdim ama filmde bir o kadar itici geldi bana. Henry bile kitapta çok farklı filmde çok farklı. Henry'yi kitapta ilerleyen bölümlerde çok desteklemiş olsam da sonunda baya bir şaşırttı bizleri. İyi mi oldu derseniz bazı durumlarda çok çok iyi oldu diyebilirim. 

Lady Bertram ise Fanny'nin teyzesi, Edmund'ın annesi oluyor. Özellikle kitapta varla yok arasında bir karakter ama filmin sonunda beni şaşırtan biri oldu. 

Sir Thomas ise Fanny'nin eniştesi ve Edmund'ın babası. Sert görünümlü mizaca sahip olsa da Fanny'yi kızı gibi gören bir karakter. 

Mrs. Norris ise Fanny'nin diğer teyzesi. Mansfield Park da kilisede papaz olan eşi ile yaşayan Mrs. Norris Fanny'i değersiz biri gibi gören ama yeni evine gelmesine de bir o kadar katkısı olan biri. Fakat ben hem kitapta hem de filmde çooooook sinir oldum. Tam ağzının ortasına yapıştırmalık biriydi. 😡

Bu iki kız ise Fanny'nin kuzenleri, Edmund'ın kız kardeşleridir. Kendilerinden hem kitapta hem filmde nefret ettim. Söyleyeceklerim bu kadar. 

Bir Jane Austen eseri olan Mansfield Park'ın yıllar önce filmini izlemiştim. Kitabı bize çok sevdiğimiz birinden hediye geldiği için iyi bir zamanda okumak istemiştim. Bence bu proje ile çok güzel bir okuma oldu. Eğer bu yorumu okuyorsan hediye için tekrardan çok teşekkür ederiz! 😍

Peki kitapla film aynı mı? Bazı yerleri ve karakterlerin bazı özellikleri hariç aynı diyebiliriz. Kitap içe dönük konuşmalardan dolayı ve adı üstünde klasiklerden olduğu için daha ağır gelebilir ama bence her ikisi de kendine göre güzeldi. Ben zaten Jane Austen hayranı olduğum için kitabı kesinlikle çok sevdim. Sonuna kadar umudunuzu kaybetmeyin mesajını bayağı bir verdiği için bence temaya çok güzel uydu. 

Filmin fragmanını aşağıya bırakıyorum. 

Ahh Edmund gerçekten çok salaksın. 😒

Bu bakışlara kalbimi bırakıyorum. 💓

Eğlenmeyi diğer kardeşlere göre iyi bilirlerdi. 😀

Edmund'ın aydınlanma anı asdfghjk

Mansfield Park'ın hem 1999 hem de 2007 yıllarında çekilmiş iki yapımı var belki bir çok yapımı vardır ama ben sadece bu ikisini biliyorum. Üstte bahsettiğim 2007 yapımı ve ben sadece bunu izledim. Aslında eski yapımı da izlemek istedim fakat hiç bir yerde bulamadım. Eğer bulup izlemiş olan biri varsa lütfen bana da göndersinnnn! 😭

1999 yapımı Mansfield Park

Bu yapımı neden izlemek istiyorsun derseniz çünkü buradaki Edmund bayağı iyiiiiii! 😁

 

1999 yapımı filmin fragmanı ve ben yeni izliyorum bence çok farklı geldi bana eğer bulup izleyebilirsem ona da ufak bir yorum yaparım. 

Kitabı gerçekten beğendim. E yani Jane Austen gibi yazarın kitabından bahsediyoruz. Klasik olmasına rağmen çeviriden kaynaklı akıcılığı çok kolay okumamıza yardım ediyor. Tavsiyem bir tek bu kitabı değil Jane Austen'ın tüm kitaplarını okumanız. 

Alıntılar

Fanny'nin çok acı çektiği olmuştu gerçi: Niyetleri çok zaman yanlış anlaşılmış, duyguları hiçe sayılmış, kendisi hiçbir şeyden anlamaz yerine konmuş, baskı, alay ve ihmalin acısını tanımıştı. Yine de her acı olayın bir avutucu yönü olmuştu: Ya Lady Bertram onun tarafını tutmuş ya Miss Lee ona cesaret vermiş ya da (en sık ve en avundurucu olan şey) Edmund onu savunmuş, ona dost elini uzatmıştı. Edmund ondan yana çıkmış ya da onun ne demek istediğini çevreye açıklamıştı. Edmund ona, "Ağlama," demiş ve gözyaşlarını mutluluk gülüşüne dönüştüren bir sevgi göstermişti. Bütün bunlar zamanla Fanny'nin anılarında öyle birbirine karışmış, uzaktan öyle uyumlu bir görünüş kazanmıştı ki, eski üzüntüleri anmak bile tatlı geliyordu. 

----------

Genç kız irkilerek karşıya bakınca, sahanlığın öbür ucunda Edmund'u gördü. Edmund onun yanına gelerek, 

"Yorgun, bitkin bir halin var, Fanny," dedi. 

"Uzun yürümüş olacaksın." 

"Yoo, hiç dışarı çıkmadım." 

"Öyleyse evin içinde koşuşturmuşsun. Bu daha da kötü. Keşke dışarı çıkmış olsaydın!" Fanny karşılık vermedi çünkü sızlanıp yakınmasını sevmezdi. Edmund her zamanki gibi şefkatliydi ama biraz sonra Fanny'yi unutuverdi! Neşesi pek yerinde değildi. İşleri ters gitmiş olmalıydı. İkisinin de odaları bir üst katta olduğu için merdiveni yan yana tırmanmaya ko- yuldular. 

Biraz sonra Edmund, "Dr. Grant'lerden geliyorum," dedi. "Benim orada ne işim olduğunu sen çıkarabilirsin, Fanny!" Genç adamın öyle utangaç bir duruşu vardı ki Fanny'nin aklına tek bir iş geldi. İçi çürüdü birden; ağzını bile açamadı.

----------

Fanny inanamıyordu bir türlü! Bunca zarif genç hanımdan üstün tutulmak! Çoktu bu kadar onur! Onu teyze kızlarıyla bir tutmak gibi bir şeydi. Fanny'nin dünşünceleri bir an yapmacıksız, sevgi dolu bir özlemle şimdi burada olmayan teyze kızlarına doğru uçtu. Kaç kereler onların kendi evlerinde bir balo verilmesini mutlulukların en büyüğü olarak dilediklerini duymuştu.

Sonunda bu balo verildiği zaman onların uzakta olması ne acıydı! Hele dansı Fanny'nin açması, hem de Henry Crawford'la! Genç kız, "Umarım bu yüzden beni kıskanmazlar!" diye aklından geçirdi. Sonbahardaki durumu, bu evde daha önce dans edildiği zaman kimin kime yakınlık gösterdiğini anımsadıkça, şimdi içinde bulundukları duruma kendisi de pek akıl erdiremiyordu, doğrusu!

Kitap ile birlikte film yorumumun sonuna geldim. Umuyorum ki böyle bir yorumu eğlenerek okumuşsunuzdur. Ben yazarken biraz zorlandım ama çokça keyif aldım. 😍

Okuduğunuz için teşekkür ederim. Sevgiyle, sağlıkla kalın...